doğru orantılı,
aşk ile alkol,
alkol ile sigara,
sigara ile hayallerin büyüklüğü..
ters orantılı
ömür ile aşk,
aşk ile kavga
kavga ile şiirlerin uzunluğu..
şimdi oranla sen
aşk ile şiiri
alkol ile ömrü
hayaller ile zamanı..
kafan karıştıysa üzülme.
son yaşadığın aşkı düşün..
koy denklemin bir tarafına kavganı
diğer yanına da hayatı.
çiz iki paralel çizgiyi üst üste,
eğer sağlanamadıysa ölümcül eşitlik
gel, durma..
tükür bu dünyanın yüzüne
31.12.2010
26.12.2010
bilen adam...
içmesini bilen adam
sevmeyi beceremeyendir.
en yapılmazını yapan,
kendine zarar verendir..
sıradan sevemez
olağan olmaz, olamaz
zamanı gelince durmaz
zamansız gider,
yeri geldiğinde de dönemez.
dönülmez noktada içer,
içtikçe hatırlar..
sevdiğini sandığına gönderilen
tüm iyi niyetlerini,
tüm hayallerini
en romantik haliyle
kafasına kurşun sıkar gibi
bir anda, bir salisede
öldürür, ezer geçer.
onun için sıradandır
herkes için sıradışı olan şeyler..
belki bu yüzden ona takıntılı derler,
belki de zavallılığın dibinde bir şizofren..
ama o hiç birisidir.
o sadece
içmesini bilen
sevmesini ise beceremeyendir..
o bendir
o, sendir.
o, bizdir..
sevmeyi beceremeyendir.
en yapılmazını yapan,
kendine zarar verendir..
sıradan sevemez
olağan olmaz, olamaz
zamanı gelince durmaz
zamansız gider,
yeri geldiğinde de dönemez.
dönülmez noktada içer,
içtikçe hatırlar..
sevdiğini sandığına gönderilen
tüm iyi niyetlerini,
tüm hayallerini
en romantik haliyle
kafasına kurşun sıkar gibi
bir anda, bir salisede
öldürür, ezer geçer.
onun için sıradandır
herkes için sıradışı olan şeyler..
belki bu yüzden ona takıntılı derler,
belki de zavallılığın dibinde bir şizofren..
ama o hiç birisidir.
o sadece
içmesini bilen
sevmesini ise beceremeyendir..
o bendir
o, sendir.
o, bizdir..
18.12.2010
yemek tarifi
dibi tutmasın diye karıştırırken
kendi kendimin geçmişini,
tuzu eklemeyi unuttuğumu farkettim birden..
gerçi tuzu sonradan da eklerim
ama aynı tadı vermez hiçbirinde..
sonra düşününce tuzu sevmem aslında ben
tuzsuz daha lezzetli gelir geçmişim..
belki kıtır ekmek niyetine birkaç çıtır eklerim
bakarsın sıcacık olur bütün ümitlerim.
karın tokluğuna sevmişim aslında seni,
yani çorbayı, yani geçmişi..
karnım açken gelmiş aklıma
tuzun sen, pul biberin ben olduğu günler.
o yüzden özlemişim, o yüzden aramışım varlığını,
bak artık iştahım kaçtı
demek ki ne tuza gerek var
ne acı yerine bibere..
kendi kendimin geçmişini,
tuzu eklemeyi unuttuğumu farkettim birden..
gerçi tuzu sonradan da eklerim
ama aynı tadı vermez hiçbirinde..
sonra düşününce tuzu sevmem aslında ben
tuzsuz daha lezzetli gelir geçmişim..
belki kıtır ekmek niyetine birkaç çıtır eklerim
bakarsın sıcacık olur bütün ümitlerim.
karın tokluğuna sevmişim aslında seni,
yani çorbayı, yani geçmişi..
karnım açken gelmiş aklıma
tuzun sen, pul biberin ben olduğu günler.
o yüzden özlemişim, o yüzden aramışım varlığını,
bak artık iştahım kaçtı
demek ki ne tuza gerek var
ne acı yerine bibere..
15.12.2010
kafam hep güzeldi
bir damla şarap ile sevdim seni
baş dönmesi gibi
yarım şişede aşıktım,
1 şişede tutkun…
bir nefes dünya ile sevdim seni
sigara kıskandı halini
yarım pakette kör kütük,
1 pakette düpedüz tutsaktım.
bir avuç yaşam ile tutundum sana
saniyeler şahit,
dakikalar şahit,
saatler ve günler ise şahitti.
kafam güzel olduğundaki gibi
durmadan döndüm sana.
dünya kafir
aşk kafiydi
elimde hep bir bardak şarap
ağzımdan eksik olmayan sigara
ve kafam hep güzeldi.
yaşamak da Sen’le güzeldi…
3.12.2010
son gün
sana değer verdiğim son gün diyelim buna.
bir damla gibi süzülüp aktığın son an,
ve elime bulaştığın son lekesin.
bitmemiş cümlelerin, devrik kalmış öznesisin.
kokunun burnuma son gelişi bugün
önümde kurumuş karanfiller,
ve bambaşka konuşan kişiler
onları duyamayışımın son seferi bu kez
çıkışı olmayan son gece..
peşin hükümler giydim artık
gönderilmemiş bir anı bile kalmadığında
hayatımda adını yazdığım son kağıdı da
hüsranları da rüyaları da yırtıp attım..
senin son kırmızılığının bulaştığı beyaz şarapta
ve nüshalar aslından gerçek olduğunda
karanlıkta yazdığımı farkettim birden.
bu, senin beni son kez kararttığın gece..
bir damla gibi süzülüp aktığın son an,
ve elime bulaştığın son lekesin.
bitmemiş cümlelerin, devrik kalmış öznesisin.
kokunun burnuma son gelişi bugün
önümde kurumuş karanfiller,
ve bambaşka konuşan kişiler
onları duyamayışımın son seferi bu kez
çıkışı olmayan son gece..
peşin hükümler giydim artık
gönderilmemiş bir anı bile kalmadığında
hayatımda adını yazdığım son kağıdı da
hüsranları da rüyaları da yırtıp attım..
senin son kırmızılığının bulaştığı beyaz şarapta
ve nüshalar aslından gerçek olduğunda
karanlıkta yazdığımı farkettim birden.
bu, senin beni son kez kararttığın gece..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)