25.08.2014

keşmekeş

Unutulduğunu anladığın günden başlar hikaye
Sanki hiç eli değmemiş eline,
Sanki dudakların hiç dokunmamış gibi onun kimselerin bilmediği yerlerine,
Karanlık
Soğuk
Ve uzunca bir süre hiç hissetmemişçesine..
Başardıkların onu hiç memnun edememişçesine

Yürü
Yürü ki yollar daralsın
"Her şeyim" dediğini gönderdikten sonra
Sana kalan hiçlikle boyansın
Ve ağzına gelen her küfür gibi
Hissettiklerinden utansın.

Uzun
Sicim gibi görülmez
Fakat içine çektiği bela kadar uzun
Pişmanlıkları uç uca eklesen bile
Gözü kara, deli yürek;
Acaba demediğin onca sonuca rağmen
Uzaklara dalarsın ya hani bilmemneresinden yakalamak için yaşamı
Yaşadığın her an daralmanın başka bir türlüsü senin için
Bile bile yaktığın her şeyin hesabı sorulmayacak mı sandın sana?

Uzun.
Uzun uzun.
Biliyorsun bu uzunluğu
Dinlemeye doyamadığın Vivaldi'den tut
Kelimelerine sığınmaya bile cesaret edemediğin Turgut Uyar'ına kadar
Ceset kadar soğuk ve çözülememiş bir cinayetin geriye bıraktıkları kadar uzun.

Bir sigara yak şimdi,
Ucunda tütün ve hayat,
İzmaritinde ise çöpe attığın surat.

Acı
Bilmediğin, tatmadığın tüm acılardan daha acı.
Kurutulmuş bedeninden köze atılmış bir umar.

Belkiler, acabalar..

Psikopatça yazılmış nice mısralar
Anılar, yaşanmışlıklar.

14.08.2014

Süleyman Seba


Şeref'imizle oynayıp Hakkı'mızla kazanmayı bize öğreten Seba;

En siyah günlerde
beyaz saçların
ve
beyaz bıyığınla
ışık saçardın sen.

Beşiktaşlı olmak senin yüzündeki sakinlikti,
Beşiktaşlı olmak bıyık altından büyük yürekli gülümsemendi,
Beşiktaşlı olmak varsa eğer,
Ete kemiğe bürünmüş hali
Sen'din.

Sevinmek için sevmemeyi
ve
Yenmek kadar yenilmeyi
ve de
Asaletini aşkın
işte kısaca diyorum, kısaca Beşiktaşlı olmayı
Babamızın, dedemizin ağzından
ama
Sen'den öğrendik biz.

Alnına Baba'nın dudaklarından başka
değmemiş hiçbir şey.

Sen gittin,
Gözyaşlarımız siyah, resimlerde saçların bembeyaz

Artık yetim Beşiktaşlılığımız.