21.11.2011

hep, tek, az


seni özlüyorum bilirsin,
sadece seni düşündüğümde
kalbimin bağımsızlığını ilan etmesi kadar
ve duraksamadan
çekinmeksizin.

bunca zaman bekledim seni,
hep.

bunca zaman beklediğimi biliyordun,
farkında olmadan
alta alta sana yazılmış satırlarla
geliyordum sana.

sadece sana yazılmış,
tek.

seni seviyorum biliyorsun,
ama çok değil.
çok sevmek kolay.

ben az sevdim seni,
a'dan z'ye
27 farklı dünya geçip de
geldim sana.

çok ama çok az sevdim seni,
az.

ben sana meczubum
akıldan da geçerim senin için.


15.11.2011

rodrigo yazdırırsa..

doğumgünü son baharda
baharın sonunda
kendi baharının sonunda..
idama gider gibi,
önünde iki şişe viski,
doğumuna gider gibi
ölümüne gider gibi..
rodrigo'nun konçertosu
çalar ölüm güzel gibi
ıslıklar çalar
gözler deniz'i görür gibi..
gözlerin dolar mayıs gibi
kelepçe kalbindeymişçesine..
ızdırap gibi
boşluk gibi
eksik birkaç ardı arkasına nefes
ve sükunet gibi.

rodrigo,
tıngırdatırken gitarın tellerini
gitar teli değil, gitar deli
tel değil,
damar gibi.
kalbi çalar aslında
bir açıklaması vardır elbet
bu acımasızlığın eninde sonunda..

zahiri

zahiriydi,
baktıkça baktı ama fayda etmedi,
zehir gibiydi.
hemen karıştı akıla, eritti benliği.
zihin bulandı,
düşüncelere dolandı
zat bunaldı,
kalbi gevşetti, yetmedi.
zemheriydi,
kemikleri dondu, kanı soğuktu.
zifiriydi,
üzüm karası gözleriydi.
keman yayı kadar inceydi teni
şarap fıçısındandı kalbi sanki.
bir delindi, pir delindi.
mayhoşluk geçiciydi
lakin bulanık dünyadaki
zahiri imgeleri
hiçbir zaman geçmedi.

12.11.2011

tek


İki gönüle iki satır fazlaydı aslında
ben, zaten ilk tek satırda çok sevdim seni...


10.11.2011

rakının dedirttiği

Dostlar konuşadursun
Sevdanın inceliklerini,
Yürek yanadursun
Herzamanki hisleriyle.
Tavsiyelerle öğrenir
Zavallı bünye.
Alkol elçi olur
Dertlerin dökülmesine...
Radyoda çalan şarkı
İnce belli, yüzde elli alkol içeren
Ve bana masum masum bakan
Bardağa yönelir,
İçtikçe içesin gelir...
Zaten dostlar doğru ve acı söylemektedir.
Sevgi doğru, hayat yalan derler,
Yürü, doğru kalbindedir derler,
Çıkar bir reis,
Gerçeği söyler
Belki yıkar umutlarını
Belki kırar sevdanın dumanını
Ama reis doğru söyler.
Düşünür bu zavallı bünye;
Haklı bulur yüzde doksan ihtimalle
Reis sorar dertli dertli
Dostlar konuşur kederli,
Bir bu kadar daha kalmıştır şişenin bitmesine
Bardak bana bakar, dostlar konuşur.
Tecrübelilerdir belki de, kim bilir?
Acılarını düşünürler,
Kendi başlarına gelenleri düşünürler...
Saygı, sevgiye karşı galip gelir,
İz bırakanlar çıkagelir...
Reis doğru konuşur yine,
Sevda, farkındalığın ötesindedir.
Mantık sıfır, sevda birdir tabelada...
Şair biraz dinler, biraz da içer.
Kalem ve kağıt kurtarmaya çalışır onu,
Çünkü o, dermansız dertleri bulur:
Bir hıçkırık kadar kısadır sevda
Ve bir ömür kadar uzundur...
Sevda yaşamaktır,
Sevda eğlenebilmektir belki de...
Bünyedeki promil artarken
İçten olabilmektir.
Mevsim belki zemheri,
Ama bilir ki şair
Ötesi bahar
Ötesi sevda mevsimi...

8.11.2011

Koku


bazen,
yazılmış mısraların
seni sana anlatması
hayat.

bir ekrana kilitlenip
gülümsemeni durduramamak
biraz da...

heyecanlanmak bolca da.

dilinin ucuna gelen bu heyecanı
bir parça güzel gülümseme
ve
uçsuz bucaksız çarpıntılardaki kalbinle
söyleyememek...

çoğu zaman
içinin,
o an orada olmayan bir kokuyla
titremesidir de
o an o koku orada olmadıkça.

Ah,
bir de
Minik elli bir kadın
sınırsızca;

ve
O'nu özlemek durmadan,
hep,
umarsızca...