2.12.2015

ilah

Ben hiçbir yere gitmedim ki güzelim,
Ben öldüm.
Hani basit bir laf belki herkese göre
Ama çok derin,
Öyle boş boş konuşur gibi değil,
Canın sıkılırken ortaya çıkan eğlence gibi
Mutsuzluğun dibine selam çakarken
Birdenbire beliren sonsuz unut gibi.
Hayır, harf hatası değil.
Umut değil bahsettiğim. Unut.
Unut ki umut bağlama bir daha.
Unut ki kanma.
Çünkü ben iyi bir yalancıyım.
İtiraf et, itiraf etmeseydim bilemezdin itirafların ihanetini.
İhanet demişken,
İzbe bir barın o çok kötü kokan tuvaletinden yazıyorum bunu sana,
İşedim, alkollüyüm.
Ve sana yemin olsun, her şeyin dürüstlüğü üstümde.
O kadar dürüstüm ki, allahın olmadığına yemin ederim şimdi.
Ve bu siktirboktan dünyanın sona erdiği gün,
Seni dere diye şarapların aktığı,
İğde ağaçlarının gölgesinde rahatlayasın diye yaratıldığı bir yer yerine,
Sonsuz boşluk ve karanlığa gideceğini sana söyleyebilirim..
Yani sen doğmadan önce neysen oraya gönderecek kadar ruhsuz bir varlığın yarattığına duyduğun inanç kadar,
Benim ahmaklığım bu geceyi kutsal kılan.
Ve inan güzelim,
Allaha değil bana inan,
O kutsallık yok,
Hiç olmadı, ve tanrı, ve annen, ve baban,
Kimse hiçliğe rağmen böyle yapmadı.
Böyle sevilmez kimse
Normal değil.
Hele herkesin işediği yerde böyle şeyler demek
Hiç ama hiç ilahi değil,
Çünkü ilah yok.
Çünkü çok içtim ve işemem gerekti.
Tıpkı çok sevince kusmam,
Çok unutunca ağlamam gibi.