yine duruyorum sabaha karşı
gözlerimde uykusuzluk var.
bakıyorum ara sıra camdan dışarı
birkaç tane başıboş köpek
iki sarhoş, onlarca boş bira şişesi var.
kasvetli duruyor ortalık ama
karanlık değil sebebi..
sadece bunalmış bedenlerin eksikliği..
herkes birilerini arıyor belli ki
kimisi aradığını şişede buluyor
kimisi orada bile bulamıyor.
elleri yanıyor insanların
kimse kimseye dokunamıyor.
karanlık değil sebebi...
sadece bunalmış bedenlerin eksikliği...
rüzgar sesi, yaprak hışırtısı
yanıp sönen trafik lambası
ve sokak serserileri
herkes gibi, her şey gibi
ben de sabahı bekliyorum.
belki bu sabah gelmez güneş diye
her akşam kuşkulu vedalaşıyorum.
ama o yine geliyor...
ben ise,
bunalmış bedenlerin içinde
bir kez daha güne karışıyorum,
ta ki son akşama kadar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder