Youtube kapandı, Grooveshark kapandı, Fizy kapandı derken şimdi de Blogspot. Hani bildiğin benim kendi özel alanım diye sevindiğim, kimseye faydası olmayan ama zararı da olmayan sözlerimi paylaştığım alanım. Hani her duygumun yansıdığı yer...
Her insan bu alanını yasal sınırlar içerisinde istediği denli kullanabilmeli. Yasal sınırlar da ister mantıklı gelsin ister mantıksız, uyulması gereken sınırlar. Digitürk'ün milyonlarca lira verip aldığı yayın haklarını kaçak olarak yayınlamak elbette Digitürk'ün ticari olarak kabul edebileceği bir şey değil.
Fakat birkaç kişi kendi alanlarını bu şekilde kullandı da Digitürk zarar gördü diye benim kendi kelimelerime ulaşmam imkansız kılınıyorsa, işte o zaman ortada bir problem var demektir. Türkiye'de hala bir sitenin belli bölümüne erişimi engelleyecek teknoloji yoksa bu, ifade özgürlüğü olan ve bunu yasal sınırlar içerisinde kullanan ben gibi vatandaşların sorunu değildir. Devlet'in kendi sorunudur. Devletin kendi sorunlarının cezasını sorumluluğu olmayan bireylere çektirmesi ancak üçüncü dünya ülkelerinde kabul edilebilir bir davranıştır. Bireyleri kulları olarak gören devlet yapısı 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren çöküşe geçmiş köhne bir yapıdır.
Yok eğer Türkiye'de böyle bir teknolojik imkan var da büyük şirket ya da birey avukatları bunu bilmiyorsa bu ülkenin eğitim sisteminin ezberci ve beleşçi bireyler yetiştirdiğinin kanıtıdır. Bu imkanın varlığını dahi araştırmaya zahmet etmeden direkt olarak toptan bir siteye erişimin engellenmesi istemi ancak beleşçiliği ve işini sağlama almaya çalışma kisvesi altında bir tembel cahilliğe işarettir. Böyle bireylerle hukuk ilerleyecekse ülkenin hali iflah olacak gibi değildir.
İnsanların ifade özgürlüğü anayasal haklarıdır. Bunun bilincinde olmadan engelleme istemine evet yanıtı veren hakimler muhakeme yeteneğinden yoksun demektirler. Herkes muhakeme yeteneğine sahip olacak diye bir kaide olmasa da hakim gibi adalet sisteminde çok önemli bir yer tutan bireyin muhakeme yeteneği olması önemlidir. Bir markanın ticari zarar görmesi engellenmek için çok daha büyük bir kitlenin anayasal hakkının mahkeme kararıyla ihlal edilmesi ise faşizmin falan değil; tembelliğin hukuk kisvesi ile meşrulaştırılmasıdır.
İnsanını DNS ayarları konusunda uzman hale getirmek hiçbir erk sahibinin haddi değildir. Yasalara saygılı olan insanların anayasal haklarının bir marka için mahemelerce ihlal edilmesi komiktir. Devletin insanlarını salak yerine koyup koyun gibi gütmeye çalışması; karşısında hizmet etmek ile sorumlu olduğu bireylere saygısızlıktır.
Benim kelimelerim bana göre dünyadaki en değerli kelimelerdir. Bir başkasının da şüphesiz kendi kelimeleri...
Ben, biz, bizler kıçımızı yırtsak da en nihayetinde biliyorum ki "Faydası Yok"...
Ama en azından yarın öbür gün "kıçımı yırtmadım, koyun gibi kırpıla kırpıla bi' hal oldum, ne zaman keserlerse de o zaman enfes pirzola çıkar benden zaten" demiş olmayacağımın huzuru yeter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder