14.10.2010

Güler yüzlü kadın

Ruhum renksiz

ve bir acıyla iki büklüm.

Ruhum İstanbul'un üzerine yağmurla

çöken is gibi kirli.

Ruhum eksik...

Ruhum bir kadını arıyor

eski hayallerden...

Ruhum yanıyor

ama yanıyor ki ne yanmak...

Acı ruhumun en küçük yapı taşı

atomlarımı paramparça ettiği,

kalbimi tam nefes aldığı yerden

deldiği

mezalim zamanında...

Ruhum İzmir'de bir hastane morgunda

sonra musalla taşına uyur gibi uzanmış

bir kadının yanında yatıyor.

Ruhum Bodrum'da

denize nazır bir mezara gömüldü sonra.

Ölmüş vücudumda

hareket eden acı,

bir kadının görüntüsünü getiriyor

gözümün önünden.

Normalde kıpkırmızı olan yanakları sararmış,

Pembe dudakları havasızlıktan morarmış

Sımsıcak elleri, kuzey kutbu.

Kadın,

uzayın

güneş görmeyen

herhangi bir yeri gibi soğuk.

Yaşam O'nu değil,

O yaşamı terketmiş.

morgda,

soğuk kadının tam önünde bir genç adam...

Yerinde kaskatı,

ayakta ölmüş,

tam ölümün son noktasında.

Tuttuğu nefes ağzından kaçııverdi sonra

döndü tam o noktadan bedeni.

dönen beden,

ruhun o kadınla beraber

tabutun içinde kan ağlamasını

ve diri diri gömülmesini sonra

izledi.

Ruhu konduramamıştı ölümü kadına

genç adamın,

Kıyamamıştı.

Genç adamın ağzından

bir nefes

çıkmıştı, yaşam fiziksel boyutlarda

dönmüştü adamın bedenine.

metafizik depremlerde

ruhu çökmüştü yalnız

bir göçük altında

ve

yatıvermişti kadının yanına.

Genç adam,

ciğerleri dıları süzülene dek

bağırmak istemişti,

olmamıştı, ama ruhu bedeninden

çıkacak kadar bağırabilmişti işte,

sessizce...

O kadın, genç adamı o kadar sevmişti ki sağken

ve hala seviyordu ki ölüyken bile

adamın ruhu bırakamamıştı kadını.

Bedeni de ne kadını

ne de kendi ruhunu

bırakmak istemezcesine

sarılmıştı tabuta yol boyu.

Şimdi mezarın başında

genç adam.

mezarın içindeki ruhunu neyse ya

kadını çok özlüyordu

3 boyutlu loş dünyada.

Zaten ruhu kadına bağlıydı ya,

o yüzden inanmamıştı

ölenle ölünmez diyen

gereksiz teselli canavarlarına

ve gömmüştü bir parçasını

kadınla sonsuzluğa...

beden kalmıştı tek.

toprağın altında,

ruhu kadınla.

bedeni buz gibiydi genç adamın,

huzursuz.

ruhu ise sıcak ve mutlu

o kadınla...

tam mezarının karşısındayım

o kadının,

elimde kadının kolyesi.

ruhum mezarda kadınla...

O kadın, o ölümü konduramadığım

o Güler yüzlü kadın...

Benim babaannemdi.

kasım 5. 06

Hiç yorum yok: