16.12.2009

belki bir gün

belki bir gün benim için yazarsın
seni kurtarsın diye önce kağıdı güzelce açarsın
o yıllardır hep sakladığın,
kaybolmasın,
kırılmasın diye sakındığın kalemini alırsın eline..
birkaç tane yanlış ve tutarsız satır yazarsın.
soğuk bir su gibi süzülürken duygusuzluk
bütün vücudundan aşağı doğru,
hissizliği hissedersin birden..
böyle yazılamayacağını bilirsin.
kalkarsın masandan
ve o uğurlu kalemini koyarsın güvenli bir yere.
gözlerini kapatırsın ve belki bir rüya görürsün o gece..
rüyanda ben varımdır, ve sen bana koşmak istersin..
yaklaştıkça ben uzakta duruyorumdur sana belki de..
belki de kavuşmanın imkansızlığını anlatır sana bilinçaltın.
belki de asla gerçekleşmeyecek şeyleri görüyosundur ya da
hep aynı rüyayı görüyorsundur aslında.
ateşler içinde uyanırsın belki o gece.
kalemini aramazsın bile...
eline geçen ilk kağıda bir şeyler yazarsın
okuyana çılgınca gelecek
ve bir daha okumaya bile cesaret edemeyeceğin şeyleri yazarsın.
yazdıkça gözlerin dolar, gözlerin doldukça şiddetlenir yazdıkların...
korkunun eşiğini çoktan geçmiş olursun belki.
umudun eşiğini ise çoktan kırmış bitirmiş...
yazdıkların bitmek bilmez, sonunda dayanamazsın.
yüreğin her şeyden ağır gelir ve havasız kalırsın...
pencereye koşarsın delicesine, karanlığa bakarsın.
belki bir yıldız kadar uzaktasın,
ya da ay gibi her sabah gidecek olansın.
kaçmaya çalışırsın gördüklerinden
ve düşündüklerinden...
gözlerin bir kez daha dolar, tekrar yazdıklarına koşarsın..
yazdıklarına sığınmanın tek çare olduğunu anlarsın belki de..
çaresizliğin sınırlarını algılamaya çalışırsın..
yazarsın, yazarsın..
ve bir an yazdıkların sona erer.
sakinleşirsin, yaşlar diner.
yazdıklarına bakarsın,
karamsarlığın, cehennemin dibindedirler.
oysa sen arınmış olursun belki.
hislerin artık katlanılabilir bir şekilde,
yürek ise taşıyabileceğin kadar ağır...
yazdıklarını okumaya kalkarsın,
ve kurduğun hayali dünyanda,
belki bir gün sen de benim için yazarsın..

Hiç yorum yok: