28.12.2009

hep beraber

hep beraber,
hep beraber koşalım televizyona,

beyinlerimiz tamamen boşalana kadar içine dalalım.

hep beraber aşağılayalım marka amblemi taşımayan gömlekleri,
hep beraber küçümseyici bakış yağmuruna tutalım giyenleri,
yavaşça dönüp tişörtümüzün üzerindeki armaya tutsaklaşırken.

hep beraber yudumlayalım starbucks kahvelerimizi
ve
usulca bir gülümseme ile söylenelim;
"buradan başka yerde bu tat yok ya!" diye.

hep beraber basit bir tabak makarnaya,
pardon, italyanca ismi olan bir makarnaya,
daha doğrusu restaurant mutfağında "oba makarna" olup da,
önümüze alengilli italyan isimlerle gelen makarnaya,
evde yapılsa burun kıvıracağımız makarnaya
bir an dahi tereddüt etmeden 20 tl verelim,
ve işte budur diyelim.

hep beraber en çirkin ayakabıları, botları giyelim,
hep beraber ezelim benliğimizi onlarla...

hep beraber bulamayalım kitap okumaya zaman,
hep beraber meşgulcülük oynayalım,
hep beraber okuyalım gazetelerin magazin eklerini,
hep beraber ekonomiyi araba fiyatları üzerinden değerlendirelim...

hep beraber tüketelim,
ihtiyacımız olmasa da tüketelim.
ben birinde göreyim bir şeyi,
sen bende gör...

hep beraber körlüğümüzün derinlerinde sarhoş olalım,
hep beraber öldürelim kendimizi yavaşça,
her saniye...

hep beraber inanalım indirim yalanlarına,
peşin fiyatına taksitle satalım kendimizi.
hep beraber...

sonra gidip
ayrı ayrı
facebook'ta Ramiz Dayı'ya hayran olalım.

Tuncel Kurtiz,
bıyık altından
gülsün halimize.

Hiç yorum yok: