güzel dostum,
bu ne beter
çizgidir bu,
bu ne çıldırtan denge...
yaprak döker bir yanımız,
bir yanımız bahar bahçe.
bir taraf
insanı deli etmek istercesine
sınırsız öfke,
diğer yanımız ise huzurdan güvence.
dostum
bu ne yaşamak böyle
bazen gece bile
yaprak ağlar halimize.
dostum
bu öyle bir yaşamak ki
işte,
bazen temizlemeyiz bahçeyi
dökülen yapraklarla kapansa bile;
ezilen yaprak hışırtısından
mazoşist bir zevk alarak hem de.
dostum
bu öyle yorucu bir yaşamak ki
ve yaşamaya öyle hasret ki
ve de yemyeşil bahçe o kadar yakın ki...
sevgili dostum
sonbahar melankolisine
sarılı bir posta gibi ruh,
yeşilin yakutuna bezeli bir bahçe bile
çelemez aklımızı sinsice.
insan olmanın gereği bu
dökülen yapraklara
tutunma müsabakası
sebepsizce.
yoksa yemyeşil bahçe
hep yerinde...
dostum
tam işte bu gece
tüm efkarlarını içebilirim
tüm aşkların,
kuru yapraklara
bezeli şekilde...
o güzel bahçe ise
hayallerin içinde.
ellerimizde
kuru, sarı,
biraz da gözleri dolu
yapraklar...
not: hasan hüseyin korkmazgil üstada haddim olmayaraktan, Cogen'in verdiği ilham ile eşlik ettim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder